Dünya nüfusunun artması, teknoloji kullanımının yaygınlaşması yaşam koşullarımızı da tamamen değiştirdi. Bu değişiklik çevre sorunlarını da beraberinde getirdi. Ekosistemdeki denge insan sağlığı ile doğrudan ilişkilidir ve çevrenin tükeniyor olması insanı yakından ilgilendirir, ilgilendirmelidir. İnsan ve doğa arasında sürdürülebilir bir denge bulunabilmesi için insanların çevresel farkındalığını artırmak gerekliliği açıktır.
Ekolojik dengenin ve dolayısıyla insanların sağlıklarının bozulması doğal ürünler <tabi ki doğal sabunlara> olan ilgiyi her geçen gün artırmaktadır. Doğal sabun içerisinde hiçbir sentetik katkı maddesi bulunmayan, tamamen bitkisel doğal yağların asitlerinin bir alkali ile reaksiyona girerek oluşturduğu tuzdur.
Doğal sabun yapımında iki yöntem kullanılır; sıcak ve soğuk yöntem. Mānuqa Sabunları soğuk yöntemle üretilir. Bu yöntemle yüksek bir sıcaklığa çıkılmadığı için, sabun yapımında kullanılan yağların içerisinde bulunan vitamin, mineral, protein v.b. faydalı içerikler bozulmadan sabun içerisinde kalır. Ayrıca bu yöntemde reaksiyonun doğal bir sonucu olarak açığa çıkan gliserin ve formül hazırlanırken belirlenen bir miktar yağ sabunlaşmadan sabunda kalır. Hem gliserin hem sabunlaşmadan kalan yağ, kullanım sonrası cildin kurumasının önüne geçer, cildi nemlendirip, temel bakımını da yapar. Doğal sabunun endüstriyel sabundan en temel farkı budur. Endüstriyel sabunlarda hem sabunlaşmamış yağ bulunmaz, hem de gliserin ayrıca satılmak üzere sabundan alınır. Bundan dolayı da endüstriyel sabunu kullandıktan sonra cildi doğal yağından arındırarak kurutur.
Doğal sabun, endüstriyel sabundan her şeyiyle tamamen farklıdır ve sağlık için faydaları saymakla bitmez, aynı zamanda çevreye katkısı, verilen her kuruşa değer.
Doğal sabun, sağlığına ve içinde yaşadığı dünyaya önem veren insanlar için harika bir seçenektir.
Siz de doğal sabuna geçiş yapmaya hazır mısınız ?